ALBERT EINSTEIN’IN VİCDANI

1946 Temmuz ayı tarihli aşağıdaki dergi kapağı belki de Albert Einstein’ın hayatı boyunca en çok rahatsız olduğu resim olmuştu. 

 

Kuşkusuz bütün çağların en büyük bilim adamı olan Einstein aynı zamanda 2 dünya savaşının yaşandığı çağının olaylarına da duyarsız kalmamış, savaş karşıtı mücadelesi ile hem Almanya’da, hem de ABD’de başı beladan kurtulmamıştır.

 

1. Dünya Savaşı, sanıldığının aksine tamamen bir kimyasal savaştı. Üstelik savaşın sonucunu kimyasal silahlar belirledi. Savaş boyunca Einstein savaş karşıtı bir tavır sergiledi, üzerindeki baskılara rağmen, kimyasal silahların yapımında diğer bilim adamları gibi katkıda bulunmadı. 

 

Savaş sonrası 1930’lu yıllarda Almanya faşizme teslim oldu. Yahudi asıllı veya sosyalist bir çok bilim insanı ile birlikte Almanya’yı terk etmek zorunda kalırken, sahip olduğu her şeye Alman hükümeti el koydu.

Albert Einstein için bu yıllar yaşamının en çelişkili kararlarını da verdiği yıllardı. Her fırsatta sosyalist olduğunu söylemekten kaçınmamasına rağmen, ABD Başkanı Roosevelt’e Almanya’nın nükleer bomba yaptığı ile ilgili uyarı mektubu yazdı. Bu uyarı ve enerji alanındaki buluşları ABD’de atom bombası yapımı çalışmalarını hızlandırdı. Manhattan projesi olarak adlandırılan bu çalışmaların hiçbir evresinde bulunmamasına ve savaş karşıtlığına rağmen, istemeden bu sürece katkıda bulunmuş oldu. 

 

1945 yazında ABD Devlet Başkanı Henry Truman tarihin en büyük insanlık suçunu işleyerek Hiroşima’ya atom bombası atılması kararını aldı. Japonya teslim olmasına rağmen bu kararı dikkate almayıp, 2. bombayı da Nagazaki şehrine atılmasını sağladı. Bu iki saldırıda toplam 283 bin suçsuz sivil hayatını kaybetti.

 

Yine 1930’lu yıllarda Alman hükümetinin soykırıma ve göçe zorladığı Yahudiler Filistin’de yeni bir vatan için uğraş veriyordu. Dindar olmamasına rağmen Einstein halkının yeni bir yurt edinmesi için canla başla çalıştı. 

 

Yaşamının kalan bölümünü nükleer silah karşıtı olarak tamamladı Einstein. FBI ve Amerikan hükümeti sürekli peşindeydi. En zor zamanlarda bile Truman’a ve McCarthy’ye karşı koydu. Sosyalist görüşlerini hiçbir zaman gizlemedi. Bertrand Russell ile nükleer karşıtı 1995 Manifestosunu imzaladı. 

 

1952’de İsrail cumhurbaşkanlığı teklif edildiğinde kabül etmedi. İsrail’de Herut (Özgürlük) partisinin örgütlenmesini, siyasi yaklaşımını ve felsefesini Nazi Almanyası’na benzetti ve acımasızca eleştirdi. Kurucusu Begin 80’lerde iktidara geldiğinde Einstein’ı yanıltmadı. 

 

Albert Einstein aile hayatında da benzer çelişkileri yaşadı. 

 

Dünyanın en akıllı insanı olabilirsiniz, iyi niyetli, dürüst ve namuslu da olabilirsiniz. Ama hayat sizi öyle bir noktaya getirir ki, aldığınız kararlar dünyanın seyrini değiştirebilir, kötü sonuçları sırtınızdaki yükü ağırlaştırır. 

1955’de Dünyanın en akıllı adamı bu dünyayı terk ederken bu ağır yük hala sırtındaydı.

 

30.08.2017