SİLİKON VADİSİ NEDEN KALİFORNİYA’DA

Kaliforniya eyaleti Amerikan hayal dünyasının merkezidir. Bugün 34 milyon nüfusu zorlayan eyalet tarihi 200 yılı bile geçemiyor. 

Peki ama neden binlerce yıllık kültürü barındıran Dünya metropolleri değil de burası. Neden Londra, Paris veya Newyork değilde Pasifik kıyısındaki bu eyalette. 

Bunu anlamak için daha da geçmişe 1870’lere gitmemiz gerekiyor. Altına hücum dönemlerine. Henüz ortada bir şey yokken altın bulmak için Amerika’nın ve dünyanın dört bir yanından zor koşullarda gelen maceraperestlere. 

Bir anda hiç yoktan 300.000 nüfusa ulaşan ve sanki bir perinin bir dokunuşuyla birdenbire yükselen gökdelenler. 

Günümüz Amerikasının dünyaya sunduğu bu imaj oluşan değerler göz önüne alındığında, tabii ki sadece kapitalistlerin üstün pazarlama gayreti ile sınırlı değildi. 

Ayrıca o ilk gelen ve ölüm de dahil bütün riskleri alarak altın bulmaya çalışan dedelerinin genetik kodları da bu durumu açıklamak için yeterli mi?

Altın döneminin çekim gücü hiç bitmemiş, eyalet altın sonrası da çekim merkezi olmuş. 

Hala dünyanın her yerinden riskleri göze alan birçok çok iyi eğitimli genç garsonluk yapmayı göze alarak, Trump’ın engellerine rağmen Kaliforniya’ya geliyor. 

Başarı ve başarısız olmayı kendi diyalektiği içinde değerlendirmek gerekli. Büyük başarılar başarısızlığı göze alarak kazanılabilir. Bu anlamda San Francisco ve Los Angeles başarısızlığın da şehirleridir.

Kırık kalplerin, iflas etmiş genç girişimcilerin ve büyük riskler alarak başarısız iş adamlarının şehri. Tek fark, başarısızlığı göze alarak tekrar tekrar denemek. 

İş adamları ve filansörler bu kentlerde büyük riskler alıyorlar, çok kaybediyorlar, çok da kazanıyorlar. Ama vazgeçmiyorlar, kaybedenler yeniden yeniden deniyor, ama asla intihar etmiyor.

Yaratılan ürünler ise, geçmişteki kirli Amerikan zenginliğine karşıt, alternatif kaynaklar. 

Amerika’nın genelinden farklı bir dünya görüşü gelişiyor. Çevre sorunlarına ve insan haklarına karşı daha duyarlı bir dünya görüşü.

Bu karşıtlık Amerikalıları geçmişteki Doğu-Batı karşıtlığından daha çok ilgilendiriyor. Kaybedenler, yeni gelişmenin önüne Trump gibi trajikomik engeller koyuyor.

31.08.2017