TROYALI KADINLAR

Bu günü anlamak için binlerce yıl önce yazılmış bir tragedyaya dönmekte fayda olacağı kanısındayım.

Yer Troya sahilleri, savaşın son sahnesi. Bütün Troyalı dul kadınlar savaş ganimeti olarak Yunanlı savaşçılara kura ile verilmiş ve gemilere binip ana karayı terk etmeden önce son kez bir aradalar. 

Troya Kraliçesi Hekabe belki de bütün tarih boyunca dünyadaki en büyük acıyı çeken kadın. İki oğlu Hektor ve Paris’i savaşta yitirmiş, eşi Troya kralı Priamus’u Yunanlılar öldürmüş ve bunlar yetmiyormuş gibi Troya tahtının tek varisi torununun ve vahşice ölmüş Akhilleus’un mezarı başında gelinlik giydirilerek katledilen prensesin kanı henüz kurumamış. Kendinin hala hayatta olmasına lanetler yağdırarak acı içinde haykırır;

‘‘Haydi gidin, gidin Yunanlılar, tutun yolunu yurdunuzun barış içinde,
Donanmanız açsın artık yelkenlerini güvenle,
Yarıp geçsin o özlediğiniz denizleri, 
Can verdi bir kız ile bir delikanlı,

Artık savaş sona erdi, nereye dökeyim gözyaşlarımı?
Nereye kusayım ihtiyar yaşımda hala çıkmayan bu canımı?
Kızıma mı ağlayayım, torunuma mı, yurduma mı?
Her şeye mi yoksa, yoksa kendime mi? 

Ah ölüm tek umudum, bebek demez, genç kız demez, koşar gelirsin zalimce,
Dört bir yana saldırırsın vahşice.
Benden korkuyorsun sadece, benden ürküyorsun,
Oysa kılıçlar, kargılar ve meşaleler arasında aradım seni bütün gece,
Sen benden kaçıyorsun, ben seni çok istediğim halde,
Ne bir düşman çıktı, ne de bir ev çöktü başıma,
Yakıp kül etmedi iliğimi, kemiğimi bir ateş bile:
Nasıl da yakındım oysa bak Priamus’a!’’

(Troyalı Kadınlar, Seneca)

Siz hiç savaşta öldürülen oğlu için nefret ve intikamla feryat eden anne gördünüz mü? İntikam feryatları aslında acıyı hafifletmek içindir. Acısını içine gömen annenin feryadı ise sadece ve sadece kaybettiği oğlu içindir. Onun yarası çok daha derinlerdedir ve hiçbir zaman iyileşmez. Çünkü onu var eden ve yaşatan odur. Aslolan hayattır ve hayatta kalmaktır. Vatan, yurt, toprak, bu kavramların hepsi yaşamak ve yaşatmak için vardır. 

Onun içindir ki, anneler bunu içgüdüsel olarak bilir ve genleriyle yeni nesillere aktarır, binlerce yıldır ölümü değil yaşamı kutsarlar,

Onun içindir ki annelerin gücüne ihtiyacımız vardır, 

Onun içindir ki, yüzyıllık manifesto sloganı artık değişmelidir;

Henüz nükleer silahlar birbirine doğrultulmadan bir kez olsun bozun şu erkeklerin oyununu.

DÜNYANIN BÜTÜN ANNELERİ BİRLEŞİN!..

  1. Başdemir 2016 Aralık