OSMANLI MÜNEVVERİNDEN CUMHURİYET AYDININA İKİ 6-7 EYLÜL OLAYI:

6-7 Eylül 1879; DİKİLİ’DEN ALMAN SAVAŞ GEMİSİNE YÜKLENEN ZEUS SUNAĞI:

6 Eylül 1879’da İzmir’de bir grup Rum kökenli aydın vatandaşımız o günlerde Bergama’dan kağnılarla Dikili’ye getirilen Berlin Müzesi için Alman savaş gemisine yüklenmesine, Osmanlı padişahının otoriter yönetimine rağmen karşı çıkarken, başka hiç kimseden çıt çıkmamıştı. Onlar bu ülkenin topraklarına ait eserlerin yine burada kalması gerektiğini ısrarla savunuyorlardı.

Bu olaydan 2 yıl sonra 4 Eylül 1881’de Avusturyalı Anton Philip’den boşalan Osmanlı Müze Müdürlüğü’ne bu kez bir Türk, hani şu Kaplumbağa Terbiyecisi tablosu ile ünlü Osman Hamdi Bey atanıyor, Alman, İngiliz, Fransız ve Amerikalıların tarihi eser kaçakçılığının artık biteceği ümit ediliyordu. Ancak bu da sonuç vermedi, Doğululara her türlü koşulda rüşvet vermekte mahir olan batılılar, bu kez ressam Osman Hamdi’nin tablolarını fahiş fiyatlarla satın alarak gönlünü hoş tuttular ve işlerine kaldığı yerden fütürsüzce devam ettiler.

Türk aydının Arkeoloji konusundaki bilinç düzeyi Osman Hamdi Bey’i aşamadığından mıdır, yoksa padişah korkusundan mıdır bilinmez, küçük bir Rum aydın grubunun tepkisini gösterememişti.

6-7 EYLÜL 1955; TAKSİM OLAYLARI

6- 7 Eylül’de Taksim mitingi sonrası yapılan saldırılarda ellerinde kazma, balta ve sopalarla sokaklara dökülen binlerce kişi resmi Türk kaynaklarına göre 4 bin 214 ev, 1.004 işyeri, 73 kilise, 1 sinagog, 2 manastır, 26 okul ile aralarında fabrika, otel vb. 5 bin 317 yeri tahrip etti. Resmi kayıtlara göre ölenlerin sayısı 15 olarak kayıtlara geçti. Yaralı sayısı resmi rakamlara göre 30, gayriresmi kaynaklara göre 300’dü. Sadece Balıklı Hastanesi’nde 60 kadın tecavüz nedeniyle tedavi görmüştü.

Türk aydını o günlerde ya milliyetçilik duygularıyla iradesini yitirmiş olayların bir parçası olmuş, ya da genel ortamdan zarar görmemek için sessiz kalmıştı.

Diyebilirsiniz ki, ülkede kan gövdeyi götürürken bu iki örneği mi buldun? Diyebilirsiniz ki, aydınlarımız zaten bu iki olayı da defalarca eleştirmediler mi?

Önce birincisine cevap vereyim, her iki olayda tarihte aynı günlere rast geldiği için bu örnekleri verdim. Benzer olaylar sayılamayacak kadar fazla.  İkincisi aydın sorumluluğu, olaylara GÜNÜNDE tanık olmayı ve cesaretle eleştirmeyi gerekir. Bugün de durum pek farklı değil. 

07.09.2016